Geçen sene tonu 5 700 tl olan mısırın fiyatı bu sene 6 000 tl oldu Yani % 5.2 zam yapıldı. Zamma bak. Temmuz ayı itibariyle yıllık resmi enflasyon bile % 72 iken; mazot, gübre, tohum, ilaç fiyatları uçmuşken mısırın fiyatı ne böyle.
Peki mısır fiyatlarını kim belirledi. Diyeceksiniz ki tabii ki hükümet belirledi. Hükümetimiz belirlemedi. Amerikan Cargill firması böyle buyurdu, hükümetimizde emrin başım üstüne dedi. Evet maalesef kendi mısır fiyatını belirlemekten aciz bir ülkeyiz. Cargill firması da kim oluyor. Biz onları ihalarımızla, sihalarımızla duman ederiz. Biz asrın liderine sahibiz, dünya bizi kıskanıyor diyen bir kişinin dünyadaki düzenden zerre kadar haberi yok demektir.
Cargill dünyanın iki numaralı gıda devi bir Amerikan şirketidir. Cargill ailesine aittir. Gıda fiyatları yükseldikçe insanlar aç kalır ama bu aile servetine servet katar. Zaten dünyayı ülkeler değil belirli aileler yönetiyor. Ülkemizde mısır şurubu üreten fabrikası vardır. Mısır şurubu pancar şekerine göre çok daha ucuz, ancak bir o kadar sağlıksız bir üründür. Zararları bilimsel olarak ta kanıtlanmıştır. Bizim yediğimiz bütün bisküvi, pasta ne varsa hepsinde mısır şurubu kullanılır. Bir çok ülkede kullanımı kontrol altındadır ve fazla kullanılmasına müsaade edilmez.
Cargill AKP hükümetine bir rapor sundu. Raporda pancar şekeri yerine mısır şurubu kullanılmasının önünün açılması gerektiği, kamuya ait 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi gerektiği, pancara verilen destekler yüzünden yeteri kadar mısır şurubu satamadıklarından bahsetti. Bu tavsiye raporunu emir kabul eden hükümetimiz derhal şeker fabrikalarımızı satışa çıkardı.
Cargill üzerinden giderek ülkemizin durumunu ve dünyanın durumunu rahatlıkla okuyabiliriz. Biz bağımsız bir ülke falan değiliz. Yarı bağımlı Türkiye iken 12 eylül 1980 de Amerika nın yaptırdığı askeri darbeden sonra tam bağımlı Türkiye olduk. Temel konularda bizim ne yapıp yapmayacağımıza bu büyük şirketler ve bunların ülkeleri karar veriyor. 1 milyon Afganlı nın ülkemize gelmesini isteyen Amerika dır. Bu kadar Suriye linin ülkemize girmesini isteyen Amerika dır. Bunlar ileride Amerika nın kötü emelleri için kullanılacaklardır. Önce sınırdaki mayınlar temizlendi, sonra da Suriye liler geldi. Biz kendi isteğimizle bunları almadık. Amerika rica etti biz de aldık.
Peki ülkemiz için bu kadar kötülüklere AKP neden müsaade ediyor. Çünkü müsaade etmezse başına gelecekleri biliyor. Çünkü bu güçlere karşı gelenler bu kadar uzun süre iktidarda kalamazlar. Bu şeker fabrikalarını ben kapatmazsam başka bir hükümet bulup ona kapattıracaklar. Hiç olmazsa ben kapatayım, iktidarın nimetlerinden de ben yararlanayım diye düşünüyorlar.
Seçimler oldu. Siz sanıyor musunuz ki AKP kazandı, CHP kaybetti. Hayır. Kazanan Cargill oldu, kaybeden Türk halkı oldu. Bu güçler AKP hükümeti ile bir dönem daha yürümeye karar verdiler. Çünkü bu hükümet ne isterlerse yapıyordu. Yanına destek olarak Bahçeli yi verdiler. Bahçeli nin görevi her ne olursa olsun AKP hükümetine destek vermektir. Yoksa gerçek bir milliyetçi bu kadar Afganlı nın, bu kadar Suriyeli nin ülkemize gelip Türklük yapımızın bozulmasını nasıl kabul edebilir.
Peki Kılıçdaroğlu na ne görev verdiler. Kılıçdaroğlu nun görevi muhalefet yapıyormuş gibi görünüp, ne olursa olsun AKP hükümetini ve Erdoğan ı iktidarda tutmaktır. Ekmeleddin i sırf Erdoğan rahat seçim kazansın diye aday göstermiştir. Peki son seçimde neden kendisi aday oldu. O aday olmadı. Ondan kendisinin aday olması emredildi. Çünkü anketlere göre yalnız Kılıçdaroğlu aday olursa Erdoğan kazanabiliyordu. Sırf Erdoğan kazansın diye aday oldu. Yani ona verilen görevi yerine getirdi.
Kılıçdaroğlu için temiz adam, dürüst adam ama biraz kabiliyetsiz, danışmanları yetersiz, hitabet becerisi yok, aslında hiç koltuk sevdası olmayan biri diyen arkadaşlar. Size katılmıyorum. Kılıçdaroğlu çok becerikli ve kabiliyetli bir adamdır. Görevi aynen kendisinden önceki Baykal gibi AKP yi iktidarda tutmaktır. Ve bu görevini son derece başarılı bir şekilde yerine getirmektedir.
Ey kendisini dindar veya milliyetçi veya sosyal demokrat diye tanımlayan arkadaşlar. Yok birbirimizden farkımız. Ne acıdır ki dindar diye oy verdiğimiz AKP dindar değil, milliyetçi diye oy verdiğimiz MHP milliyetçi değil, sosyal demokrat diye oy verdiğimiz CHP sosyal demokrat değil.
Kendi çıkarlarını değil yalnız ülke çıkarlarını düşünen, onun bunun adamı olmayan, kısaca proje adamı olmayan siyasetçiler bulabilmek umuduyla.